Hamd. Allah'a... O'na hamdeder. O'ndan yardım ve bağışlanma dileriz. Nefislerimizin şerlerinden ve kötü amellerimizden Allah'a sığınırız. Allah'ın doğru yola ilettiğini saptıracak saptırdığını da doğru yola iletecek yoktur Şehadet ederim ki. Allah'tan başka tanrı yoktur ve O'nun hiçbir ortağı yoktur Yine şehadet ederim ki Hz. Muhammed (s.a.) O'nun kulu ve rasûlüdür. Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.) peygamberlerin sonuncusu rasullerin önderi ve Allah'ın bütün insanlara karşı hüccetidir. Allah Teâlâ. onu en mükemmel bir din ve dosdoğru bir yolla göndermiş ve kıyamete kadar bütün insanlara peygamber kılmıştır.
Allah onunla eğri yolu doğrulttu; onun getirdiği hidayetle kör gözleri sağır kulakları ve paslanmış kalpleri açtı. Onunla yolunu şaşırmış insanlığı en doğru en berrak ve en güzel yola iletti. Allah Teâlâ kullara ona itaati ona saygı ve sevgiyi onun hareket tarzını takip etmeyi ve sünnetine uymayı tarz kıldı. İzzet kuvvet zafer hükümranlık ve yeryüzünde otorite kurmayı onun hidayetine uyanlara ve onun adımlarını takip edenlere; zillet küçüklük perişanlık bedbahtlık zayıflık ve aşağılığı da ona karşı gelip isyan edenlere verdi. Allah Teâlâ'ya nasıl ibadet edileceğini bilmek ve O'nun dünya ve ahi-rette kulların iyi halde olmaları için indirdiği dinle amel etmenin gerçekleşmesi ancak Allah Rasûlü'nün (s.a.) kendisine gelen ilk vahiyden Allah Teâlâ'nın bu dini tamama erdirinceye kadar geçen süre içinde Allah'ın şeriatını pratik olarak açıklayış tarzını ve onun tutumlarını bilmeye bağlıdır. Hadis meğâzi. tarih ve şemail kitapları Hz. Peygamberin (s.a.) çocukluk çağından Allah'ın onu kendi yanına tercih edip almasına kadar geçen sürede -özellikle peygamberlik görevini sürdürdüğü dönemde- söylediği
sözleri yaptığı fiilleri ve onun şahsi özelliklerini toplamış; onun küçük-büyük demeden hiçbir işini ve hiçbir durumunu bırakmaksızın derleyip toplamıştır Öyle ki. bu kitaplarda Hz. Peygamber'ln {s.a.) oturup kalkmasını uyuyup uyanmasını gülme ve tebessüm tarzını gece ve gündüz yaptığı ibadetlerini nasıl banyo yaptığını nasıl yiyip içtiğini ne giydiğini insanlarla karşılaştığında onlara nasıl davrandığını hangi renkleri sevdiğini dış görünümünün ve vücut yapısının nasıl olduğunu ve ne gibi huylara sahip olduğunu bulmak mümkündür. Tarih peygamberlerin sonuncusu Hz. Muhammed (s.a.)'in hayatının ayrıntılarından söz ettiği kadar dünyada yaşamış hiçbir büyük kişinin hayatından bahsetmemiştir dersek gerçeği söylemiş oluruz. Bu konudaki en geniş kitaplardan biri feyizli kalem geniş bilgi ve doğru görüş sahibi İslâm ilimlerinin gerek usul. gerekse furuunun büyüğünde-küçüğünde derin bilgisi bulunan İmam Şemsuddin Ebu Abdillah Muhammed b. Ebi Bekr b. Eyyûb b. Sa'd ez-Zerî ed-Dımeşkînin Zâdu'l-Meâd Fî Hedyl Hayri'l-lbâd adlı eseridir. İbn Kayyım bu kitabında Hz Peygamberin (s.a.) genel ve özel işlerindeki tutumlarını bir araya getirdi. O'nun her müslümanın bilmesi ve araştırması gereken tavırlarından karşılaştığı olaylardan ve ele aldığı işlerden ayrıntılı bir şekilde sözetti. Merhum bütün eserlerinde güzellik ve sağlamlık bakımından bir tek stilde ve konuyu kendisinden sonra gelen bir araştırıcıya söyleyecek herhangi bir şey bırakmayacak kadar çepeçevre bütün boyutlarıyla kuşatarak ele alır İbn Kayyim'in eserlerini dikkat ve titizlikle okuyan herkes merhumun gerek ezber gerekse anlayış yönünden kendisinden önce yahut sonra yaşamış pek çok âlimde benzerini göremeyeceğimiz ölçüde Kur'an ve sünnet ilimlerini şahsında toplamış; selefin sözlerini mezheplerin söz ve görüşlerini ihata etmiş bir âlim olduğunu hakkıyla anlar. İbn Kayyim el Cevziyye. Hz. Peygamberden (s.a.) sağlam yolla gelen hadislere son derece önem veren onları alıp gerekleriyle amel etmeye ve bunlar dışında kalanları bırakmaya çok özen gösteren ve aynı zamanda hadislere muhalefet eden yahut onları olmayacak şekilde yorumlayan kim olursa olsun onun sözüne değer vermeyen bir âlimdi. Her ne kadar üstadı Şeyhülislâm İbn Teymiye'nin (r.h.) yolunda yürümüş ve onun pek çok ferdî ictihadlarını kabul etmişse de üstadına göre muhaliflere karşı daha yumuşak daha mutedildir. Müellifin bu kıymetli eseri yolculuk esnasında yazmış olması gerçekten hayreti mucibdir. Daha da şaşırtıcı olan yanı. bu eserde yer alan binlerce kavlî ve fiilî sünnet ve hadis sahabe sözleri ve sair rivayetlerin kaynağı olan hiçbir eserin onun yanında bulunmamasıdır. Oysa bu rivayetler Sahih Sünen Müsned Mu'cem ve Siyer adlarını taşıyan eserlerde yer almaktadır. Bu durum İbn Kayyim'in hadisleri hıfzetmedeki maharet ve derecesini gösterir. O'nun Ahmed b. Hanbel'in otuz binin üstünde hadisi ihtiva eden Müsned'ini ezbere bildiğini de ilâve etmeliyiz. İbn Kayyım el Cevziyye nin Yaşadığı Dönem:
İbn Kayyim 7. hicri asrın sonlan ile 8 hicri asrın ilk yarısında yaşamıştır. O dönemde İslâm ülkelerinin siyasî durumu içler açışıydı. İslâm devleti paramparça idi. hepsi de Acem ve Memlûk hükümdarlarının hüküm sürdükleri küçük memleketler halinde idi. O devirde İslâm hilâfetinin yalnız ismi ve şekli kalmıştı. Pratikteki liderlik Acem ve Memlûk sultanlarına aitti. Dilediklerini görevden alıyorlar dilediklerini görevlendiriyorlardı. el-Bidaye ven-Nihaye adlı eserin sahibi İbn Kesir 737 h./1336 m. senesinin önemli olaylarını anlatırken şu olayı kaydediyor: Sultan Nasır Muhammed b. Kalavun Halife el-MüstekfibiHan'ı tevkif ettirip insanlarla buluşmasını engelledi. Soma onu serbest bıraktı. Ancak çok geçmeden Sultan onu ailesi ve çoluk-çocuğu ile birlikte Mısır'daki Said eyaletinin bir şehri olan Kus'a sürgUn etti. Halife vefatına kadar orada kaldı. Kral Nasır ölümüne kadar bu şekilde tek otorite olarak istibdadını sürdürdü. Sonra 742 h./i34i m. senesinde oğlu Seyfeddin Mansu^a biat edildi. İşte bu sultan el-Müstekfibiİlah'ın oğlu Halife Ebu'l-Kasım Ahmed'e babasının hilâfet veliahtı olarak biat etti ve halife sultanla birlikte bir tahta oturdu. O dönemde İslâm devletinin zayıflayışı Batı'nın gözünü İslâm âlemine çevirdi. Pusu kurup İslâm dünyasını avlamak için harekete geçtiler. Birbirini takip eden baskınlar düzenlediler. Bunlara ortaçağda "Haçlı seferleri" adı verildi. Öte yandan İslâm âlemi kuzeyden Moğolların istilâlarına maruz kaldı. Moğollar Bağdat'ı düşürüp kütüphaneleri yıktılar kitapları Dicle nehrine attılar. Aynı çevirdiler. Böylece bir taraftan haçlılarla diğer taraftan da Moğollarla savaşlar alevlendi.Sosyal hayat da pek iyi değildi. Öyle ki 695 h./1295 m. senesinde Mısır kıtlığa maruz kaldı. Öldürücü bir pahalılık dalgası İslâm ülkelerinin hepsini kasıp kavurdu. İnsanlar köpekleri eşekleri atları ve katırları yemek zorunda kaldılar. Bu sıkıntılar ve felâketler hüküm sürerken akıllar boşaldı anlayışlar kıtlaştı ve zihinler donup kaldı. Bir insanın fıkhı hükümlerde ictihad etmesi zorlaştı ve insanlar inanç konularında geçmişleri taklidle yetindiler. İnanç esaslarında Ebu'l-Hasan el-Eş'ar?nin mezhebine sarıldılar. Fıkıhta dört mezhepten başkasına uymak haram sayıldı. Bu asırda âlimler selef-i salihe uyup eser vermede onların metoduyla hareket etmeye yöneldiler. İşte böyle bir ortamda bir ilim ve fazilet adamı olarak İbn Kayyim ortaya çıktı.
B. İbn Kayyim' in Hayatı Yetişmesi ve Hocaları:
Adı: Muhammed b. Ebu Bekr b.Eyyûb b. Sa'd b. Harîz ez-Zer'î ed-Dımeşkî. Lâkabı: Şemsuddin. Künyesi: Ebu Abdillah. Meşhur olduğu adı: İbn Kayyim el-Cevziyye (= Cevziye Medresesi kayyiminin oğlu). Çünkü babası. Muhyiddin Ebu'l-Mehasin Yusuf b. Abdurrahman'ın (v.656 h./l258 m.) inşa ettirdiği Cevziye Medresesinde kayyimlik görevi yapmıştır Bu ismi daha da kısaltılarak İbn Kayyim şeklinde yaygın kullanım kazanmıştır. İbn Kayyim tefsir usul kelâm fıkıh ve nahiv ilimlerinde derin bilgisi olan araştırmacı tetkikçi ve bol eser veren keskin zekâlı mutlak müctehld büyük bir İslâm âlimidir. 751 h./1350 m. senesinde vefat etmiştir. İbn Kayyim. 691 h. senesi Safer ayının yedinci günü (= 29 Ocak 1292 m. Pazartesi günü) Şam'a 55 mil uzaklıkta ve bu şehrin güneydoğusunda bulunan Havran kasabasının Zer köyünde bir ilim ve irfan ocağında dünyaya geldi. Şam'a gitti. Orada bir grup âlime Öğrencilik yaptı. Babasından feraiz ilmini okudu. Babası bu ilimde ileri gelen şahsiyetlerdendi. Hafız İbn Hacer ed-Dürerü'l-Kâmine'de (1/472) onu çok ibadet eden ve pek
tekellüf göstermeyen biri olarak nitelemiş ve 723 h./1323 m. senesinde vefat ettiğini yazmıştır. Şihab en-Nâbulusî. Kadı Takıyüddin b. Süleyman Ebu Bekr b. AbdUddaim îsa el-Mut'im. İsmail b. Mektum Fatıma bt. Cevher ve başka muhaddislerden hadis tahsil etti. Arapçayı ibn Ebu'l-Feth el-Ba'lfden tahsil etti. Ondan Ebu'l-Beka'nın elMülahhas'ını el-Cürcaniyye'yi. İbn Mâlik'ln Elfiye'sini. el-Kâflyetü'ş-Şâfiye'nin büyük bolUmünU ve et-Teshîl'in bir kısmını okudu. Ayrıca Şeyh Mecdüddin et-Tunusîden İbn Usfur'un el-Mukarrab'ından bir bölüm okudu.
Fıkıh ve usul-l fıkhı Şeyh Safiyüddin el-Hindî Şeyhülislâm İbn Teymiye ve Şeyh İsmail b. Muhammed el-Harranfden tahsil etti. Onlardan. İbn Kudame el-Makdisfnin er-Ravza'smı el-Amid?nin el-İhkâm'ını Fah-reddin er-Razî'nin el-Muhassal el-Mahsul. el-Erbaîn adlı eserlerini ve Mecdüddin İbn Teymiye'nin el-Muharrarını okudu. Şeyhülislâm İbn Teymiye'nin 712 h./l3l2 m. senesinde Mısır'dan dönüşünden 728 h./l327 m. senesinde ölümüne kadar İbn Kayyım bu hocasının derslerine tam bir devamlılık gösterdi. O zamanlar imamımız gençliğinin baharında kuvvetinin zirvesinde ve anlayışının en yüksek noktasında idi. Onun geniş ilminin feyzinden kana kana içti. Olgun ve doğru fikirlerine kulak verdi. Hocasının sevgisi onu sardı. Hocasının ictihadlarının çoğunluğunu kabullenip onları savundu. Bu ictihadların doğruluklarının ve aykırı olanların zayıflıklarının delillerini geniş geniş anlattı. Hocasının kitaplarını düzenleyip onun ilmini neşretti. Ondan en çok yararlandığı konuların başiıcaları: Allah Teâlâ'nın kitabına ve Peygamberinin sahih sünnetine uymaya ve bağlanmaya onları selef-i salihin anladığı şekilde anlamaya. Kitap ve sUnnete aykırı olanları bırakmaya doğru dinin öğretilerinden kaybolup gidenleri yenilemeye; müslümanların geçen asırlarda gerileme donukluk ve kör taklid devirlerinde kendi kendilerine çıkardıkları çürük metodları ayıklamaya ve müslümanla-rı islâm düşüncesine sinen tasavvuf! hurafelerden. Yunan mantığından ve Hind zühdünden sakındırmaya çağrı. Çeşitli konulardaki pek çok eserinde ısrarla Allah Teâlâ'nın kitabına eğilmiş devamlı surette onu araştırıp incelemiş âyetlerini ve manalarını düşünme suretiyle bu yüce kitabın hakkını vermiştir. Sahih sünnetin kıymetini açıklayıp onu yükseltmiş. Kur'ân-ı beyân ile mücmelini tafsil eden. manâlarını vuzuha kavuşturan O'nun hakikatlerini destekleyen insanları ellerinden tutup taklid ve donukluk şaibelerinden arınmış sahîh ilme ulaştıran dosdoğru yolun öğretilerini kendilerine açıklayan sünnete gerekli önemi vermiştir Bütün bunlar hocası İbn Teymiye'nin onun üzerindeki büyük tesirini gösterir İbn Kayyim eserlerine dağılmış fikirleriyle çağdaşlarının ve onlardan sonra günümüze kadar gelenlerin akıllarını aydınlatan ve kalblerini nuriandıran; kalblerine bulaşan şUphe ve donukluk pasını açan zihinlerin d eki sapıklık ve şüphe düğümlerini çözen ıslahatçı düşünürler zümresindendir.