1874 yılında Niğde'de dünyaya gelen İbrahim Hakkı Eroğlu; eğitimci mütercim ve şair kimliğiyle tanınmıştır. Eroğlu gençliğini İstanbul ve Kayseri medreselerinde tahsil ile geçirmiş aldığı eğitim ve özel ilgisi neticesinde Arap ve Fars dillerine klasik eserlerine nüfuz edecek derecede hâkim olmuştur. 1900 yılında başladığı öğretmenlik vazifesini farklı okullarda muhtelif dersler okutmak suretiyle otuz üç yıl sürdürmüş ve 1933 yılında emekli olmuştur. Eroğlu'nun eğitim ve kültür hayatımıza katkıları mesleği ile sınırlı kalmamış nasihatname türünün Fars edebiyatındaki önemli örneklerini Türkçeye aktaran Eroğlu emekliliğinden sonra da yayınları ile toplumu irşat etmeye devam etmiştir.
Eroğlu'nun şiirlerinden birkaçı şair henüz hayatta iken yerel yayınlarda neşredilmiş ancak Nâle isimli şiir mecmuasının tamamı çalışmamıza kadar gün yüzüne çıkarılmamıştır. Şair Eroğlu ile günümüz okuyucusunu ilk kez buluşturan bu çalışma eserin tek nüshası olan müellif hattı defterden hareketle hazırlanmıştır.
Disiplinli hayatı samimi Müslümanlığı vatanseverliği şiirlerindeki tavrı ile İkinci Mehmed Âkif diye anılan Eroğlu şiirlerinde sosyal meseleleri realist bir tavırla ortaya koyarken mesajla lirizmi başarılı bir şekilde buluşturmuştur. Şair kimliğini eğitimci kimliği ile cem edip toplumsal problemler hakkındaki çözüm önerilerini estetik ölçüler dâhilinde okuyucuya sunmuştur. Toplumsal meseleler karşısındaki hassasiyeti ve eleştirel tavrı şairin hiciv yönünü beslemiş tenkit de şiirlerinde önemli bir yer tutmuştur. Nazım şekillerinde eski ile olan bağlarını korumakla birlikte yeni temaları yeni konuları ve yeni problemleri ele alan Eroğlu; gazel kaside rubai gibi kadim şekillerle yeni bir muhteva sunarken; sone tiyatro gibi Batı kaynaklı şekilleri de başarıyla kullanmıştır.