Wolfgang Amadeus Mozart (1756-1791) yetenekli ablasına ders veren müzisyen babasını izleyerek üç yaşından itibaren klavye ve keman çalmayı öğrendi. Oğlunun dehasını sergileyerek gelir ve statü elde edebileceğini fark eden babası bir aile kumpanyası olarak Avrupa'nın hemen bütün ülkelerine uzun geziler düzenledi. Altı yaşındaki Mozart ve ablası imparatorlara krallara soylulara zenginlere ve halka yeteneklerini sergiledi; papa bile "küçük müzik dehası" Mozart'ın gözleri kapalı klavye çalışını izledi. Aile yıllar boyunca soylulara yaraşır hayat tarzını finanse edecek geliri sağlayan kumpanyanın tadını çıkarırken Mozart da dehasını besleyecek eğitimi babasından ve içinde bulunduğu Avrupa müzik ortamından alıyordu. İlk minüetini beş yaşında yazdı on yaşına geldiğinde beş senfoni bestelemişti.Oğulun görevi zamanı geldiğinde babaya isyan etmektir. Mozart'ın aile kumpanyasından ayrılıp bağımsızlığını kazanması zor ve sancılı oldu. Maddi-manevi elindeki her türlü olanağı kullanan babası oğlunun evlenmek istediği kadınla evlenmesini ve müzik cenneti Viyana'ya yerleşmesini engellemeye çalıştı. Ona sunduğu gelecek kendisinin yaşadığı şehirde yaşaması ve kendisinin yaptığını yapıp bir soylunun yanına kapılanmasıydı. Mozart nice mücadeleden sonra özgürlüğünü ilan edecek sevdiceği Constanze ile evlenip Viyana'da yaşayacak ve klasik müziğin en büyük isimleri arasına girmesini sağlayan eserlerinin çoğunu kısa ömrünün son on yılını geçirdiği bu ortamda verecekti.Mozart başta Figaro'nun Düğünü Don Giovanni Sihirli Flüt Cosi Fan Tutte gibi operalar olmak üzere otuz beş yıllık ömründe bize altı yüzü aşkın harika beste armağan etti. Bitiremediği bir Requiem'i vardır. "Türk Marşı" ve "Türk Konçertosu" başlıklı eserlerinde Saraydan Kız Kaçırma ve Zaide operalarında Türk temasını işlemiştir. Bu türlerin zirveleri arasında yer alan eserleriyle senfoniyi konçertoyu oda müziğini operayı ve koral müziği şekillendiren isimlerdendir.Çocukluğunda çağının küçük müzik dehası olarak övülen Mozart günümüzde bütün çağların büyük müzik dehası olarak anılır.