Bitkisel tedavi konusu asırlar öncesine dayanan miladdan önce 3000 yıl öncesinden insanların kullandığı bir tedavi yöntemidir. Sümerlerden Akadlara geniş Mezopotamyada hastalanan insanlar rahiplere müracaat eder hastalıkların tedavisinde ise bitkisel yöntemler kullanılırdı. Sonraları ise Hintli yazar Rig Veda milattan önce 2500lü yıllarda yaklaşık 1000 bitki ve özelliklerini anlatan bir eseri kaleme aldı. Bu kitap insanlık tarihindeki ilk bitkisel tedavi yöntem kitabı olarak tarihe geçti. Sonralarında ise İslamiyet ile birlikte Lokman Hekim İbn-i Sina Ebu Reyhan el-Biruni gibi ünlü hekimler bitkisel tedaviler ile ilgili bir çok çalışmayı insanların istifadesine sunmuşlardır. Bu bağlamda insanoğlu varlığını hissettiği andan itibaren iyileşme anlamında bitkilerden fazlasıyla istifade etmiş ve bu bitkiler yüce Allahın insanlar bahşettiği en büyük nimetlerden bir tanesidir. Bitkiler Allahın insanlar yeryüzü bahçesinde yetişen dağlarda ovalarda ve geniş bölgelerde yetişen varlıklardır. Kimsenin eliyle dikilmemiş kimse tarafından sulanmamıştır. Binlerce yıldır aynı minval üzere hayat döngüsünde olmuş ve tabiata şekil vermiştir.
Her şey her yerde yetişmemekte ve bölgelerde bakıldığı takdirde o bölgenin iklim yapısında baş gösteren hastalıklara paralel olarak yetişen bitki iklim de farklılık göstermektedir. Mevsimsel olarak baş gösteren hastalıklara bakıldığı zaman aynı dönem içerisinde adı bilinen yada bilinmeyen nice bitkilerinde yetiştiğini gözlemleyebiliriz. Buna göre her bitkinin de kendine has yetişme şekli mevsimi ve bölgesi bulunmaktadır. Bazı bitkiler sabah bazıları akşam kendini ortaya çıkarır. Bu yüzdendir ki bitkinin toplanma ve hazırlanma zamanı da bu açıdan çok önemlidir. Her bitkinin her bölümü apayrı etkiler ve farklı alanlarda kullanılabileceği unutulmamalıdır. Bu kitap içerisinde yazılı olan tüm bitkiler ve özellikleri bugün insanlarımızın dışarıda çok rahatlıkla temin edebileceği bitkiler olduğundan özellikle dikkat edilmesi gereken bir takım hususlar vardır. Bitkiler ile elde edilebilecek ilacın dozu miktar hazırlanışı bünyeye uygun düzeyi nasıl tüketilebileceği gibi konular bu bakımdan çok önemlidir. Bundan dolayıdır ki siz değerli okurlarımıza bu bitkileri kullanacağınız zaman dahi mutlaka Ehil insanlara danışarak yardım almanızı tavsiye ediyoruz. İncelediğiniz bu kitap uzun süren çalışmalar araştırmalar ve çeşitli düşünürlerin tecrübelerinden istifade edilerek hazırlanmıştır. Bundan dolayı bu kitabın hazırlanmasında kendisinden yardım aldığım eserlerinden istifade ettiğim üstatlarıma sonsuz şükranlarımı ve saygılarımı bir borç bilirim. Yüce Allah insanlara dert ile birlikte dermanını da vermiştir. Dermansız dert yüce Allahın adaleti ile örtüşmez. Ancak insanlar bu dermanı arama konusunda mükelleftirler. Suya ihtiyaç duyan bir insan nasıl susuzluğunu gidermek için bir çeşme başına su kenarına dereye çaya müracaat ediyorsan insanlar da hastalıkları konusunda hekime müracaat etmeyi tedavi olma yolunu seçmeyi kendine birinci vazife olarak görmelidir. Kulaktan dolma tedavi yöntemleri ya da bilimsel tıptan uzaklaşmak insanların (mazallah) hayatlarında bedenlerinde büyük olumsuz sorunlar ortaya çıkarabileceği gibi hayatlarına mal olabilecek hatalarla karşı karşıya kalabilirler. Hz. Alinin de buyurduğu gibi: "Tecrübeyi ehlinden alın kendiniz tecrübe olmayın" düsturundan yola çıkarak mutlaka hastalıklarımız ile ilgili yaşadığımız problemlerde bir hekime müracaat etmeyi asla ihmal etmemeliyiz. Bu kitabı siz değerli okurlarımızın beğenisine sunarken bu naçiz kuluda dualarınıza katmanızı önemle rica ediyorum. Allah hiçbir zaman hiç kimseye dert hastalık ve keder vermesin. Amin...
-Feramuz Görel-