İtikadi ve stratejik hedefler noktasında düşmanla gerçekleştirilecek bir uzlaşma müslümanlar için ciddi bir tehdittir. Çünkü İslami hareketler kendi kimlikleri ve itikadları konusunda düşmanla uzlaşamazlar. Düşmanın düşmanlığını yok sayan bir barış telakkisi ise teslimiyettir. Özellikle siyonist İsrail'le başlatılan ve Ortadoğu'da İslami hareketlere dayatılan barış ve uzlaşma süreci bu teslimiyetçi tavrın en açık ifadesi olarak öne çıkmaktadır.
Uzlaşmaya direnmek konuyla ilgili ciddi bir planlamayı ve dakik bir öngörüyü gerekli kılmaktadır. Bu açıdan Lübnan Stratejik Araştırmalar Merkezi konuyla ilgili olarak düzenlediği; sahasında etkin ve uzman kişilerin katıldığı bir sempozyumda "barış" "uzlaşma" "teslimiyet" ve "normalleştirme" konularını tartışmaya açtı. Sempozyumda sunulan tebliğlerin ve tartışmaların konuyla ilgili referans ve pratik bilgiler oluşturma açısından kalıcı bir değer taşıyor olması bu kitabın yayınlanmasına neden olmuştur.