Televizyon ve internetteki menfî neşriyat moda ve reklâmlar ilahî hakikatleri unutturmakta bilhassa genç nesillerimize edepsizlik ve hayâsızlık empoze etmektedir. Geçmişte ailede kendiliğinden kazanılan birçok hususiyetin bugün anaokulları ve Kur'ân kursları vasıtasıyla verilmesi gerekmektedir.
Bizler ihtiyacın karşılanmasında bir metin olması arzusuyla âcizâne hazırladığımız bu eserde; İslâm'ın hedeflediği ideal ve kâmil insan modelinin hususiyetleri olan "Âdâb-ı Muâşeret" kaidelerini imkân ve istidatlarımız ölçüsünde serd etmeye gayret ettik.
Kitapta "Âdâb-ı Muâşeret" kaideleri hadis ve sünnet çerçevesinde anlatılmış konunun sonunda mevzunun daha iyi anlaşılması ve tatbikatı için yapılabilecek faaliyet örneklerine yer verilmiştir. Ancak unutulmamalıdır ki bu faaliyetler zaman mekân ve duruma göre daha çok örnekle genişletilebilir. Bizler burada nümûne teşkil etmesi için birkaç örnekle yetindik.Daha ziyâde eğitim-öğretim müesseseleri için hazırlanan kitabın son bölümünde ise değerlendirme soruları ve Âdâb dersinin bir yıllık müfredatı yer almaktadır. Bu gayretlerle kitabı hazırlarken niyetimiz Peygamber Efendimiz'in; "(Âhir zamanda gelecek) kardeşlerimi görmek isterdim. Onları ne kadar da özledim!" (Müslim Tahâret 39 Fedâil 26) buyurduğu kardeşlerinden olabilmektir.