Elinizdeki eser iki kıymeti haizdir. Biri eserin İmam Buhârî’nin (rahmetullâhi aleyh) eseri olması, diğeri ise İmam Keşmîrî’nin (rahimehullâh) eseri olmasıdır. İmam Keşmîrî, Hind ulemâsının son dönemde yetiştirmiş olduğu nadide muhaddislerden bir tanesidir. Aynı zamanda Hanefî bir fakih olması onun kıymetine kıymet katmaktadır. Keşmîrî’nin ilmî şahsiyetine dair bu portre, Hanefîlerin hadisle ilgilenmediği iddiasına ağır bir darbe indirmektedir. Evet, Hanefî imamlarımız mesailerinin çoğunu yalnızca hadis aktarımına harcamamışlardır. Çünkü onların gözünde hadislerin hayata nasıl yansıtılacağı meselesi, bizzat naklin kendisi kadar önemli bir yer tutmuştur. Rivâyetten ziyâde dirâyete ihtimam göstermişlerdir. Ancak bu demek değildir ki hadis aktarımından tamamen el etek çekmişlerdir.
Hind ilmî havzasının en önemli temsilcilerinden olan İmam Keşmîrî’nin kaleminden İmam Buhârî’nin Sahîh'inin “Kitâbu'l-Îmân” bölümüne yazdığı bu kıymetli şerhten sonra müellifin diğer önemli eserlerini de Tahkîk Yayınları olarak Türkçe’de yayınlayacağız inşallah.