Peygamber Efendimiz'in "Dinin Direği" "Gözümün Nuru" diye tavsif ettiği namaz dinini ayakta duruşunu sağlayan en önemli ibadettir. Kulun bütün hayatı bu temel üzerine direk olur. Buna göre İslam insanın ve toplumun ruhuna yerleşmiş ulu bir ağaçsa bu ağacın kökü iman; gövdesi namaz ve namaz sütununun etrafında halkalanmış olan oruç zekat ve hac; daireleri dalları ve budakları da iyi ahlak; meyveleri ve çiçekleri de bütün iyilik ve doğruluklarıdır. Namaz bir ucu imana açık öbür ucu iyilikler doğruluklara ve üstünlüklere bağlı "din köprüsü"; Sezai Karakoç'un dediği gibi adeta bu dünyanın "sırat köprüsü"dür. Bütün bu vasıflar ile anılan "namaz ibadeti"ni konu edinen bu eser önce namazın insanın inşa ve ıslah etmedeki önemine dair bazı konuları kısa bazı anekdotlarla ele alıyor. Ardında da namazın Batı Ülkelerinde tebliğ ve temsildeki önemini irdeliyor. Yine bu meydanda namazın gayr-i müslim ülkelerde yaşayan Müslüman nesillerin İslam Dini ile irtibatlarını diri tutma ve gayr-i müslimleri diriltmede ne derece önemli bir ibadet olduğunu "namazla hidayete erenler"in anlatımlarıyla ortaya koymaya çalışıyor.