Bugün bütün dünyada etnik kültürel ve dini azınlıklar baskı altındadır. İçinde bulundukları ülkelerde egemen değer ve normlara uymadıkları için aşağılanmakta ve ayrımcılığa uğramaktadırlar. Uluslararası sözleşmeler ve bunların verdiği güvencelere rağmen modern dünya bu konuda tam bir çifte standart içindedir.
Bu kitap dünyanın en ileri uygarlığı olarak lanse edilen Batı Avrupa'daki Müslüman azınlıkların da bu açılardan farklı bir konumda olmadığını iddia etmekte; Batı Avrupa'da 40-50 yıla yakın bir süredir yaşayan Müslüman azınlıkların toplumsal konumu ve kültürel sorunlarının birçok yönüne eğilmektedir. Kitapta ayrıca Avrupa'da doğup büyüyen genç kuşakların sorunları incelenmekte bu arada Batılı toplumların göçmenler karşısındaki iki yüzlü tutum ve politikaları irdelenmekte ve son olarak ırkçılık ve yabancı düşmanlığı konuları derinlemesine tartışılmaktadır.