Ülkemizin yediden yetmişe herkesin tanıdığı renkli simalarından birkaçını bu eserde bulacaksınız. Onların hayatları ile ilgili söylenenleri belki gazete ve televizyondan da takip ediyorsunuzdur. Bu kitapta yer alan röportajlarda ise ağırlıklı olarak ünlülerin; bir psikiyatrla birlikte iç dünyalarına doğru da bir yolculuğa çıkacaksınız.
Burada okuyacağınız her bir kişinin böyle bir öyküsü var özünde. Sıradanlığı aşmış bir yönüyle sıradışı işler yapmış ve topluma izlerini bırakmış kişiler... Sıradan olmanın sırtlarına getirdiği ağırlığı taşımak yerine sıradışı olmanın farklılığını yaşamayı daha doğru bulmuşlar..
Kitapta yer alan ilk görüşme yine psikiyatrist olan bir senaristle Dr Fatih Altınöz'le.. Arada Suna Pekuysal ve "Gırgır Ruhu"nu TV ekranlarına yansıtan "Ekmek Teknesi" vesilesiyle Hasan Kaçan'la yapılan röportaj var...
Derken Asmalı Konak dizisinin melankolik jönü Devrim Saltoğlu ile görüşmeyi; yani dizinin "Seyhan Ağa"sını bulacaksınız. Türkiye'nin en popüler ünlülerinden Mehmet Ali Erbil'le de o ve diğerleri üzerine olan röportajı okumak size de zevk verecektir.... Son olarak da Haluk Bilginer'le yapılan "Ermişlik ya da Günahkarlık" değerlendirmelerini okuyacaksınız.
Eserde yer alan ünlüler bir yönleri ile öne çıkmış o alanın belki de en iyileri olmuş kişiler. Bir alanın en iyisi olmak her zaman çok iyi olmak anlamına gelmez elbet. Kötülük yapmakta da en iyi olmak anılır olmayı ve meşhur olmayı beraberinde getirebilir. "Ermişler ya da Günahkarlar" tanımlaması belki de bunu en iyi ifade eden söz.. Sıradan olmamak farklı olmak bu anlamda hayatının farklılığını fark edilir kılmak girişimi sürecinde toplumdan sıyrılıp yukarılarda yada aşağılarda bir yer edinmek mümkündür elbet. İşte bu sıradışılıktır ki kişiyi meşhur eder. Bu da merak edilir olmayı ve söylediğiniz şeylerin dinlenir olmasını beraberinde getirir.